Amsterdam'da oldukça havalı bir hikayesi olan sevimli bir aile evi var ve şimdi ona daha yakından bakacağız. Ev, şehrin merkezinde önemli bir konuma sahip ve aslında her zaman yaşanacak bir yer olarak kullanılmamış. İlk olarak 1930'larda inşa edilmiş ve bir nalbur dükkanı ve daha sonra bir garaj olarak işlev görmüş. 2020 yılında mimarlık stüdyosu Barde+vanVoltt son değişikliği yaparak dört kişilik bir aile için güzel bir eve dönüştürdü.
Tahmin edebileceğiniz gibi, bu yapıyı uygun bir yaşam alanına dönüştürmek gerçek bir meydan okumaydı. En büyük sorun, binanın dış cephesiyle çok fazla etkileşime girmemesi gerektiği için içerisinin çok karanlık ve kasvetli olmasıydı. Daha sonra rahat bir ev haline gelecek olan bu mekana doğal ışık getirmek ana öncelik haline geldi. Toplamda 100 metrekarelik bir alanı kaplayan bu mekan, mimarların burayı oldukça açık ve havadar hissettiren bir dizi ortak ve özel alana bölmesini mümkün kıldı.
Yeni iç tasarımın bu mekanı davetkar ve rahat hissettirmesi önemliydi ama aynı zamanda binanın endüstriyel geçmişinden ilham almaya karar verildi. Sonuç olarak, dönüşüm boyunca kullanılan bir dizi malzeme, dayanıklılıkları ve geçmiş ile bugün arasındaki boşluğu doldurma yetenekleri nedeniyle seçildi. Orijinal beton zeminler korunmuş ve doğal kil duvarlar, sıcak ahşap vurgular ve yeni dekora retro-endüstriyel bir hava katan metal unsurlarla birlikte yeni tasarıma dahil edilmiştir.
